Sayın Başbakanımız şubat ayında hükümetin yeni ekonomi politikalarını açıklarken maliye ve vergi politikaları başlığın da yeni düzenlemelerin müjdelerini vermişti. Bu toplantı da ayrıca önemli bir başlık olarak kamu şeffaflık paketine de yer verilmişti. Konumuz açısından özellikle kent rantlarının vergilendirilmesi ve bütçeye alınması konusunda yeni yasal adımların atılacağını ifade etmişti.
Bundan önce de, defalarca hükümet ve ekonomi bürokrasisi tarafından bu konuda adımlar atılması gereği üzerinde durulmuştu. Hatta yasal düzenlemelerin hazırlandığı ile ilgili bilgiler de kamuoyu ile paylaşılmıştı. İşte şubat ayındaki basın toplantısında ilk kez uygulamanın bu döneme yetiştirileceği hükümetimiz tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.
Buna göre şu düzenlemeler ivedilikle yapılacaktı:
İmar Planı Değişiklikleri tamamen şeffaflaştırılıcaktı. Bunun için yeni komisyonlar kurulacaktı.
Bu kez tamam İmar Planı değişikliklerinden kaynaklanan Değer Artışlarından Belediyelerin Pay Alma yani Vergilendirme düzenlemesi tamamlanacaktı. Bunun için Gelir Vergisi Kanunu yeniden düzenlenecekti. Böylelikle Değer Artışları kesinlikle vergilendirilecekti
Değer Artışları Kamuya ait olacak. Bütçe disiplini altına alınacaktı. Bunlardan Belediyelere ve Kentsel dönüşümlere pay aktarılacaktı.
Değer Artış payı uygulaması Bugün den itibaren geçerli olacak (Yani 14 ocak 2015). Yasallaşmaya kadar ki geçen zamanda yasal boşluk değerlendirilemeyecekti.
İmar değişiklikleri keyfi yapılamayacak, belediyeler her ihtiyaçlarında imar değişikliği yaparak gelir elde etme yönüne gidemeyecekti.
Yeni açıklanan yasal tedbirlerin, yasalaşma aşasında var olan imar değişikliklerine de af getirilmemesi çok önemli bir başlıktı.
Açıklanan kararların anlamı: Değer artışları kişilerin cebine değil kamuya, halkın cebine girecekti.
Kuşkusuz ki, bunca yıldır üstelik iktidar tarafından dile getirilen bu yasal karar almayı gerektiren politikanın arka planı vardı. Aslında bu açıklamaların anlamı ve yasal düzenlemelerin arka planı şu şekilde özetleyebiliriz.
Kent rantları ve rant gelirleri ekonomide önemli bir yere gelmiştir.
Ekonomi son yıllarda tek bacaklı yapılanmaya doğru sürükleniyor. İnşaat sektörü diğer sektörler arasında daha da ön plana çıkmış adeta var olan büyümelerin tek motoru haline gelmiştir. Bu durumun daha ne kadar devam ettirilebileceği tartışmaları hala devam etmektedir.
Rantları doğuran en önemli neden belediyelerin özellikle büyükşehir belediyelerinin gerekli ,gereksiz imar değişiklikleridir.
Bu değişikliklerden doğan rantlar yeterince vergilendirilmiyor, vergilendirilemiyor. Bu konu da yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Rantlar yeni kişisel zenginlikler doğuruyor ve daha da ötesi bu rantlar gerek belediye gerekse de bütçe kalemleri gibi kamu gelirlerine de yansıtılamamaktadır. Adil ve tarafsız bir vergilendirme sisteminin rant gelirlerini de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Artarak devam eden rant gelirleri gelir paylaşımını da bozmakta, özellikle siyasi rantlar da doğurarak siyasetin, toplumun gelir paylaşımının bazı grup ve gruplar lehine yeniden paylaşımına sebep olmaktadır. Olmaya da devam etmektedir. Bu haliyle siyasal ve toplumsal adalet zayıflamıştır.
Bu ve buna benzer tespitler ekonomi politikalarını bir hayli zorlamış olacak ki artık acilen yasal kararlara dönüştürülmesi gerekiyordu. Yeni açıklanan kararların temel nedeni bunlardı.
Buna rağmen ülke hızla genel seçimlere giderken alınan kararların bir başka bahara ertelendiğini, gündemden uzaklaştığını üzülerek izlemekteyiz. Hatta güvenlik politikaları o kadar öne çıkmış ki, meclis seçime girmeden gece gündüz güvenlik kanunları çıkarmaya çalışmaktadır. Güvenlik politikalarını bu kadar acil kılan nedenler ne idi, ileri de bunları hep birlikte göreceğiz . İnsan düşünemeden edemiyor bu kadar acil güvenlik politikalarını ortaya çıkaran nedenlerin başın da yukarıdaki yapılan tespitlerin ışığında bozulan dengeler ve çözülmesi gereken, yeniden yapılandırılması gereken vergi ve maliye politikaları gelmiyor mu.? İşin aslına inmek ve nedenler üzerinde çözüm aramak varken sonuçlar la ilgilenip kafamıza kuma sokmuyor muyuz?
Sonuç kent rantları ve gayrimenkul rantlarının vergilendirilmesi bir başka bahara kaldı. Adil ve tarafsız vergi sisteminin yeniden kurulması fırsatı yine kaçırıldı. Bozulan dengeler ve artan eşitsizliklerin yol açtığı sorunlarla uğraşmaya dahası yeni sorunlar eklemeye devam.